Ülkemizde tipik sosyal
fobi türünde olmasa bile topluluğa girme, toplulukta konuşma, toplulukta
özgürce davranabilme konularında değişik derecelerde çekingenlik oldukça sık
görülen bir durumdur. Bunların büyük bir kısmı klinik düzeyde bir rahatsızlık
olarak ele alınmayabilir.
Ama gerçekten yüzü kızaracak, elleri titreyecek ya da topluluk içinde yanlış bir şey yapacak diye ileri derecede endişe ve kaygıya kapılan ve böyle durumlardan kaçınan kişilerin hekime başvurmaları da oldukça sık görülmektedir. Peki, tam olarak sosyal fobi nedir? Bir kişinin diğer insanlar tarafından yargılanabileceği kaygısını taşıdığı toplumsal ortamlarda mahcup ya da rezil olacağı konusunda belirgin ve sürekli korkusunun olduğu bir kaygı bozukluğudur. Kişiler başkalarıyla etkileşimde bulunmalarını gerektiren ya da bir eylemi başkalarının yanında yerine getirmeleri gereken durumlardan korkarlar ve bunlardan mümkün olabildiğince kaçınmaya çalışırlar. Başkalarının kendileriyle ilgili olarak endişeli, özgüvensiz, deli ya da az akıllı olduğu gibi yargılarda bulunacağını düşünürler. Ellerinin ya da seslerinin titrediğinin farkına varacaklarıyla ilgili kaygılarından ötürü toplum önünde konuşmaktan korkabilirler ya da düzgün bir biçimde konuşamıyor gibi görünmekten korktukları için başkalarıyla karşılıklı konuşurken aşırı kaygı duyabilirler. Diğer insanların ellerinin sallandığını görmesinden utanç duyacaklarından korktukları için başkalarının yanında yemekten, içmekten ya da yazı yazmaktan kaçınabilirler. Sosyal fobiyi çekingenlikten ayıran; aşırı kaygı sebebiyle bedensel belirtiler göstermek ve bu bedensel değişikliklerden ötürü de aşırı kaygı duymak, sonuçta da, bu tür durumlardan büyük bir kuvvetle kaçınma isteğinin gözlemlenmesidir. Sosyal fobide korkulan durumla karşılaşıldığında ortaya çıkan bedensel belirtiler; yüz kızarması, terleme, ağız kuruluğu, çarpıntı, nefes kesilmesi, nefes darlığı, mide barsak sisteminde rahatsızlık, diare, kas gerginliği, titreme olabilir. Bu bedensel tepkilere ek olarak kişinin aklından şu türde düşünceler oluşur: “güçsüzüm, yetersizim, çirkinim, beğenilmiyorum, sevilmeye layık değilim, hata yapmamalıyım, mükemmel olmalıyım, kaygılı olduğumu belli etmemeliyim, rahat davranmalıyım, kusursuz görünmeliyim, herkesin beğenisini kazanmalıyım”. Bu düşünceler sonrasında ise bulunulan ortam ya da durumdan oluşan kaçınma belirtileri; korkulan ortama girmeme, korkulan ortamı terk etme, göz temasından kaçınma, ilgisiz şeyler düşünme şeklinde olabilir. Liebowitz Sosyal Fobi Ölçeğinde belirlenmiş sosyal fobiklerin kaygı duyacağı ve kaçınma davranışı gösterebileceği durumlar şunlardır:
Ama gerçekten yüzü kızaracak, elleri titreyecek ya da topluluk içinde yanlış bir şey yapacak diye ileri derecede endişe ve kaygıya kapılan ve böyle durumlardan kaçınan kişilerin hekime başvurmaları da oldukça sık görülmektedir. Peki, tam olarak sosyal fobi nedir? Bir kişinin diğer insanlar tarafından yargılanabileceği kaygısını taşıdığı toplumsal ortamlarda mahcup ya da rezil olacağı konusunda belirgin ve sürekli korkusunun olduğu bir kaygı bozukluğudur. Kişiler başkalarıyla etkileşimde bulunmalarını gerektiren ya da bir eylemi başkalarının yanında yerine getirmeleri gereken durumlardan korkarlar ve bunlardan mümkün olabildiğince kaçınmaya çalışırlar. Başkalarının kendileriyle ilgili olarak endişeli, özgüvensiz, deli ya da az akıllı olduğu gibi yargılarda bulunacağını düşünürler. Ellerinin ya da seslerinin titrediğinin farkına varacaklarıyla ilgili kaygılarından ötürü toplum önünde konuşmaktan korkabilirler ya da düzgün bir biçimde konuşamıyor gibi görünmekten korktukları için başkalarıyla karşılıklı konuşurken aşırı kaygı duyabilirler. Diğer insanların ellerinin sallandığını görmesinden utanç duyacaklarından korktukları için başkalarının yanında yemekten, içmekten ya da yazı yazmaktan kaçınabilirler. Sosyal fobiyi çekingenlikten ayıran; aşırı kaygı sebebiyle bedensel belirtiler göstermek ve bu bedensel değişikliklerden ötürü de aşırı kaygı duymak, sonuçta da, bu tür durumlardan büyük bir kuvvetle kaçınma isteğinin gözlemlenmesidir. Sosyal fobide korkulan durumla karşılaşıldığında ortaya çıkan bedensel belirtiler; yüz kızarması, terleme, ağız kuruluğu, çarpıntı, nefes kesilmesi, nefes darlığı, mide barsak sisteminde rahatsızlık, diare, kas gerginliği, titreme olabilir. Bu bedensel tepkilere ek olarak kişinin aklından şu türde düşünceler oluşur: “güçsüzüm, yetersizim, çirkinim, beğenilmiyorum, sevilmeye layık değilim, hata yapmamalıyım, mükemmel olmalıyım, kaygılı olduğumu belli etmemeliyim, rahat davranmalıyım, kusursuz görünmeliyim, herkesin beğenisini kazanmalıyım”. Bu düşünceler sonrasında ise bulunulan ortam ya da durumdan oluşan kaçınma belirtileri; korkulan ortama girmeme, korkulan ortamı terk etme, göz temasından kaçınma, ilgisiz şeyler düşünme şeklinde olabilir. Liebowitz Sosyal Fobi Ölçeğinde belirlenmiş sosyal fobiklerin kaygı duyacağı ve kaçınma davranışı gösterebileceği durumlar şunlardır:
• Önceden
hazırlanmaksızın bir toplantıda kalkıp konuşmak
• Seyirci önünde
hareket, gösteri ya da konuşma yapmak
• Dikkatleri üzerinde
toplamak
• Romantik veya cinsel
bir ilişki kurmak amacıyla birisiyle tanışmaya çalışmak
• Bir gruba önceden
hazırlanmış sözlü bilgi sunmak
• Başkaları içerdeyken
bir odaya girmek
• Kendisinden daha
yetkili biriyle konuşmak
• Satın aldığı bir malı
ödediği parayı geri almak üzere mağazaya iade etmek
• Çok iyi tanımadığı birisine
fikir ayrılığı veya hoşnutsuzluğun ifade edilmesi
• Gözlendiği sırada
çalışmak
• Çok iyi tanımadığı
bir kişiyle yüz yüze konuşmak
• Bir eğlenceye gitmek
• Çok iyi tanımadığı
birisinin gözlerinin içine doğrudan bakmak
• Umumi yerlerde yemek
yemek
• Gözlendiği sırada
yazı yazmak
• Çok iyi tanımadığı
bir kişiyle telefonla konuşmak
• Evde misafir
ağırlamak
• Küçük bir grup
faaliyetine katılmak
• Umumi yerlerde bir
şeyler içmek
• Umumi telefonları
kullanmak
• Yabancılarla konuşmak
• Satış elemanının
yoğun baskısına karşı koymak
• Umumi tuvalette idrar
yapmak
DSM-IV'e göre sosyal
fobi tanı kriterleri
A. Sosyal ortamlarda ya
da performans gerektiren durumlarda veya tanımadık insanlar önünde çıkan
belirgin ve inatçı korku. Kişi burada aşağılanmasına veya utanmasına neden
olabilecek biçimde davranacağından ya da anksiyete belirtileri göstereceğinden
korkar. Not: Çocuklarda, tanıdık kişilerle yaşına uygun toplumsal ilişkilere
girebilme becerisi olmalı ve anksiyete yalnızca erişkinlerle olan ilişkilerde
değil, akranları ile olan ilişkilerle de ortaya çıkmalıdır.
B. Korkulan toplumsal
durumla karşılaşma hemen her zaman anksiyete doğurur. Bu duruma bağlı ya da
durumsal olarak yatkınlık gösteren bir panik atak biçimini alabilir. Not:
Çocuklarda anksiyete, ağlama, huysuzluk yapma, dona kalma veya tanıdık olmayan
insanların olduğu toplumsal durumlardan uzak durma olarak dışa vurulabilir.
C. Kişi, korkusunun
aşırı veya anlamsız olduğunu bilir. Not: Çocuklarda bu özellik olmayabilir.
D. Korkulan toplumsal
veya performans durumlarında kaçınma, kaygılı beklenti ya da sıkıntının kişinin
olağan günlük işlerini, mesleki işlevselliğini (ya da eğitim ile ilgili olan),
toplumsal etkinliklerini veya ilişkilerini bozar veya fobi olacağına dair yoğun
bir sıkıntı vardır. 18 yaşın altındaki kişilerde süresi en az altı aydır.
E. Korku veya kaçınma
bir maddenin (örneğin kötüye kullanılabilen bir ilaç, tedavi amaçlı
kullanılabilen bir ilaç) doğrudan fizyolojik etkilerine veya genel tıbbi
durumuna bağlı değildir ve başka bir mental hastalıkla daha iyi açıklanamaz
(örneğin, agorafobi ile birlikte olan ya da olmayan panik bozukluğu, ayrılma
anksiyetesi bozukluğu, vücut dismorfik bozukluğu, yaygın bir gelişimsel
bozukluk ya da şizotipal kişilik bozukluğu)
F. Genel bir tıbbi
durum veya başka bir mental bozukluk varsa A tanı ölçütünde sözü edilen korku
bununla ilişkisizdir. Örneğin kekemelik, parkinson hastalığındaki titreme, veya
anoreksia nervosa ya da bulimia nervosadaki anormal yeme davranışına ait korku
değildir.
Nedenleri nedir?
Sosyal fobide kalıtsal
geçişin rolü çok güçlü olmasa da vardır. Akrabaları arasında sosyal fobik olan
kişilerin bu hastalığa yakalanma riski bir miktar daha yüksektir. En önemli
etmenlerden biri beyinde birtakım kimyasal ve elektriksel bozukluklar olduğudur.
Özellikle, beyinde salgılanan serotonin adı verilen kimyasal maddenin sosyal
fobisi olanların beynindeki oranının normalden az olduğu veya beyin içi
iletiminde aksaklıklar bulunduğu ileri sürülmüştür. Ayrıca düşünsel altyapısı
önceden hazırlanmış olan sosyal fobi bazen belirli bir olaydan sonra ortaya
çıkmış ve travma gibi zorlayıcı bir olay ile koşullanarak yerleşmiş olabilir.
Örneğin, daha önce arkadaşlarının ders anlatırken güldüğü öğrenci, bir sonraki
ders anlatımında tahtaya kaygılı ve daha önce verdiği bedensel tepkiler ile
çıkabilir. Çocuk yetiştirme biçimi de hastalığın oluşmasında önemli etmendir.
Genelde aşırı koruyucu ya da reddedici veya duygusal sıcaklıktan yoksun, katı
anne babaların çocuklarında görülebilir. Bazen çocuktan yüksek beklentileri
olduğunda bunlara ulaşılamayınca çocuk cezalandırıldıysa başarısızlık korkusu
ve buna bağlı olarak yoğun kaygı durumu gelişebilir. Tedavisi Var mıdır? Eğer
beraberinde psikiyatrik bir rahatsızlık bulunmuyorsa, erken yaşta fark
edildiyse veya kişinin iyileşme isteği yüksekse başarılı tedavi olasılığı da
yükselir. Sosyal fobide ilaç tedavisi ve psikoterapi (konuşmaya dayalı ruhsal
tedavi) uygulanır. Hastanın durumuna göre bazen tek başına psikoterapi, bazen
ilaç tedavisi uygulansa da genelde her ikisinin beraber uygulanmasında başarı
daha yüksektir.
Kendinizi Asla AŞAMAYACAKSINIZ!!!
YanıtlaSilHayatınızda bir değişiklik yapmak istemez miydiniz? Hayatta yapacağımız her iyi işte, atacağımız her güzel adımda özgüvenimiz gelişir ve ayaklarımızın yere daha sağlam bastığını hissederiz. Gerçekten de böyledir. İnsanlar atılımlarından geri bırakıldığında bir boşluğa düşmektedir. Böylelikle karşılarına çıkacak olan yeni problemlerin üstesinden gelmeye olan inançları da kalmamaktadır. Hal bu ki Her şeyden önce kişi kendini sevmeli. Kişi kendisine değer verdiğinde kendisi için en iyisini isteyecektir. Bu atılım onu hayatta başarılı olmaya zorlayacaktır(Başarıya inanacaktır). Şimdi sizlere Dost tavsiyesi Hadi gelin bir adım atalım geleceğe daha sağlam bakabilmek için. Hadi gelin Bir adımda daha atalım başarıyı kendimize aşık etmek için…
Sitemizi ziyaret edin… Artık bu sorunu toplumca ortadan kaldıralım.
Şimdiden Size Teşekkür Ederim…
Http://tinyurl.com/hf8m2fo