Öfke bir işaret, bazen bir semboldür. Dikkate alınması gereken bir
uyarıdır. Kırıldığımızı, haklarımızın gasp edildiğini, ihtiyaçlarımızın ve
beklentilerimizin karşılanmadığını, ruhen yaralanmaya başladığımızı ya da bir
şeylerin istediğimiz gibi gitmediğini gösteren uyarı mekanizmasının önemli bir
adımıdır.
Öfkelenmek, sinirlenmek, kızmak hepsi doğal duygulardır. Doğal olmayansa
belki de öfkemizi dışa vurma yöntemimiz ya da bastırma şeklimizdir.
İlişkimizde, iş ya da okul hayatımızda, arkadaşlarımızla, ailemizle sorun
yaşamamıza neden olan öfkemiz değil, onu yaşama biçimimiz olabilir.
Öfke sadece insanların değil, pek çok canlı organizma türünün tehdit
karşısında verdiği doğal bir tepkidir. İnsanları farklı kılan ise bunu
gösterme, yaşama ve kontrol altında tutabilme becerisidir.
Öfkemizi gösteriş biçimlerimize bakarsak birkaç ana yöne ayırabiliriz:
sözel olarak ifade etme, bedensel olarak ifade etme, bastırma (öfkelenmemiş
gibi yapma) ya da öfke anında kendini sakinleştirme. Öfkeyi sağlıklı ifade etme
biçimlerine sahip olmak yaşam kalitemizi ve ilişkilerimizi koruyacaktır.
Öfke kontrolü ile ilgili sorun yaşıyorsanız; klinik olarak yararı
ispatlanmış, öfke yönetme konusunda yapılabilecekler şöyle sıralanabilir:
• Kendinizi öfkeli hissediyorsanız, bir şey yapmadan önce nasıl bir konum
üstlenmek istediğinizi dikkatle düşünmeye çalışmak. Öfke bizi hızla eyleme
geçmeye motive edebilir. Bir şey söylemeden ya da harekete geçmeden 10 saniye
durup düşünmeye zaman ayırmaya çalışmak faydalı olacaktır.
• Hayatanıza yoga, meditasyon ya da doğru nefes alıp verme teknikleri
eklemek
• Öfkeniz yatışana kadar ortamdan uzaklaşmak
• Öfkeniz yatışınca öfkelendiğiniz kişiyle ya da öfkelendiğiniz durum ile
ilgili konuşmak
• Sorunlara değil çözümlere odaklanmaya çalışmak
• Öfkelendiğiniz ya da problem olarak gördüğünüz konularla ilgili olarak
suçlayıcı değil duyguları açıklayıcı ifadeler kullanmak (Bkz. “Ben Dili”)
• Kin gütmemek, sıkıntıları küfenizde taşımaya devam etmemek, affetmeye
çalışmak
• Hayatınıza mizahı sokmak
• Öfkenizi dile getiremeyeceğiniz bir konum ya da süreçteyseniz yazarak
öfkenizi dışa vurmak
Öfke bastırılması ya da kontrolsüz yaşanması sağlıklı olmayan baş etmesi de
kolay olmayan bir duygudur. Bu önerileri denedikten sonra yol alamadığınızı ve
öfkenizin hayatınızda fazla etkili olduğunu düşünüyorsanız, bir uzmandan destek
almanız faydalı olacaktır.
ÇOCUKLARDA ÖFKE KONTROLÜ NASIL OLUR?
Çocuklar, onlarda öfke yaratan durumlarla karşılaştıklarında
sinirleneceklerini haber veren bazı içsel işaretlere sahiptir. İlk etapta
çocuklara, bu içsel uyaranları tanıması ve/veya fark etmesi
öğretilmelidir. Çocukların çoğu öfkelenmeden önce
bedenlerinde ortaya çıkan birtakım belirtilerin farkında olmayabilir. Bu
belirtilerin çocuklara öğretilmesi, öfkenin ortaya çıkmadan kontrol altına
alınabilmesi açısından bir öncül ya da bir çeşit alarm görevindedir. Çocukların
bedenlerindeki bu değişimleri fark etmeleri için öncelikle, sinirlenmeden hemen
önce bedeninde ne gibi değişimler hissettiği sorulabilir. Bu tip sorulara
çocukların verdikleri cevaplar genellikle belli fiziksel belirtileri içerir.
Vücuduna ateş bastığını, kalbinin daha hızlı çarptığını, dişlerini sıktığını,
kaslarının titrediğini ya da gerildiğini ve/veya yumruklarını sıktığını cevap
olarak verebilir. Çocuklara bu gibi belirtileri tanımaları ve fark etmeleri
öğretildikten sonra kontrol aşamasına yani bir sonraki aşamaya geçilebilir.
İkinci aşamanın amacı çocuklara, olaylar istedikleri gibi
gerçekleşmediğinde sinirlenmemeyi öğretmeyi içerir. Bu hedefle, uygulanan en
yaygın tekniklerden biri “dikkatin başka yöne kaydırılması” yöntemidir. Bu
yöntemde esas hedef, çocukların kendilerini öfkelendiren bir durumla
karşılaştıklarında, o durumu düşünmek ve öfkelendiği duruma
saplanıp kalmak yerine başka bir şey düşünebilme becerisi kazandırmaktır. Fakat
bilinmelidir ki, bu beceriyi çocuklara kazandırmak, yetişkinlere kazandırmaktan
daha zordur. Çünkü çocuklar öfkelendikleri anda, yalnızca öfkelendikleri şeye
odaklanma eğilimindedirler ve başka bir şey düşünmeye geçiş yapmaları oldukça
zordur. Bu sebeple çocuklara farkındalık kazandırmak yani; çocukların
öfkelenmeden hemen önce neler düşündüklerini fark etmelerini sağlamak
önemlidir. Bu teknikte, çocukların öfkeleneceklerine dair belirtileri ilk fark
ettikleri anda daha önceden belirlemiş oldukları güzel bir anıyı, resmi,
zamanı, durumu düşünmeleri öğretilir. (mutlu, başarılı, gururlu olduğu bir an,
beklediği o hediyeyi aldığı ilk an, ya da eğlenceli bir parti vb. gibi) Bu
sahneler belirlendikten sonraki ilk adım ise, birkaç gün boyunca ve günde
birkaç kez, kendilerini gergin hissedecekleri bir durumu, bir olayı, bir anı
(isteğinin reddedilmesi, arkadaşı tarafından anlaşılmaması, oyuncağının
kırılması, sıra beklemek zorunda kalması vs. gibi) hayal etmeleri ve sonrasında
belirlenen olumlu sahneleri düşünerek çalışma yapmalarıdır. Bu yöntem, çocuğun
birkaç dakikalığına da olsa dikkatini başka yöne çekebilmeyi ve şiddetli öfke
patlamalarından korunmasını sağlamayı amaçlar fakat tabi ki seyrek de olsa
ilgisini başka yöne kaydırmasına rağmen öfkesine engel olamadığı durumların da
gerçekleşebileceği akılda tutulmalıdır.
Öfke ile baş etme tekniklerinden biri de hayal oyunudur. Bu yöntem, öfkenin
çok büyük olasılıkla çıkabileceği olay, durum ya da zamanlarda (sınavda,
duygusal zorbalığa maruz kaldığında, okulda vb.) yoğun ve etkili olarak
uygulanır. Öncelikle çocuğa, öfkelenmelerine neden olan anların detaylı şekilde
betimlemesi yaptırılır. Sonrasında ise çocuğun oturur pozisyonda olup(ayakları
yere değecek şekilde) sakinleşmesi ve gevşemesi sağlanır. Çocukla,
sakinleştiğinde parmağı ile işaret vermek üzerine anlaşılır. Çocuk
sakinleştikten sonra çocuğa kendini sakinleştirmek için neler düşündüğü
sorulur. Çocuk kendisini sakinleştiren bu düşünceyi yazılı hale getirir. En son
ise bu düşünsel imge ile aynı sakinleştirici düşünceleri kullanarak günde
birkaç kez tekrar yaptırılırsa teknik tamamlanmış olur.
Bu yöntemler ile çocukların öncelikle öfkeyi tanımaları, öfkeyle baş
edebilmek için çalışma yapma yollarını öğrenmeleri ve zorluklarla
karşılaştıklarında yeni çözüm yolları bulmalarını sağlamak amaçlanır. Bu
tekniklerin doğru uygulanması ile çocuklar tarafından öğrenilmesi ve hayata
geçirilmesi kolaylaşacaktır.
Malesef o öfke patlaması zaman zaman bende oluyor:(((
YanıtlaSilYol gösterici çok güzel bir yazı teşekkürler..
YanıtlaSil2 senedir bu konuda kendimi çok iyi kontrol ettiğimi düşünüyorum çocuklarımada öğretebilirim inşallah :)
YanıtlaSil