28 Aralık 2014 Pazar

HAYIR DEME SANATI


İnsanoğlu çevresi tarafından takdir ve kabul edilmek arzusu içindedir. Hepimiz alçak gönüllülüğün önemli bir erdem olduğunu bilerek büyüdük ve mütevaziliğin de yıllar içinde, kabul görmenin en önemli unsuru olduğunu görerek öğrendik. Bir topluluk içine girdiğimizde herkes bizi sevsin, kabul etsin ve değer versin istiyoruz. Bunun için fazlasıyla çabalıyor ve genelde kendimizi olduğumuzdan farklı göstermeye uğraşıyoruz. Bir süre sonra giydiğimiz bu elbise bize dar geliyor ve sıkıntı yaşamaya başlıyoruz.

Rahatsız olduğumuz şeyleri söylemediğimiz, göstermediğimiz ve reddetmediğimiz için bu durumlara uzun süre katlanmak zorunda kalıyoruz ve bu sıkıntıyı içimizde biriktirmeye başlıyoruz. Bazılarımız bunu içinde saklamaya devam edebilirken ama için için sıkıntı çekerken, bazılarımız da dayanamayacağımız noktaya geldiğimize fevri ve yersiz çıkışlarla kendimizi haksız konuma düşürebiliyoruz.

24 Aralık 2014 Çarşamba

UYUMA VE UYKU SORUNLARI

Uykuda, vücudun temel yapı taşları olan proteinler yenilenir ve fiziksel olarak dinlenilir. Ayrıca uyku esnasında büyüme hormonu salgılandığı için, bebek ve çocuklar için kesintisiz ve derin uykunun önemi büyüktür. İhtiyaç duyulan uyku süresi çocuktan çocuğa farklılık gösterebilir. Bu da çocuğun yaşı, gelişim düzeyi ve kişisel özelliklerinden kaynaklanabilir. Her çocuğun doğumdan itibaren ihtiyaç duyduğu ortalama bir uyku süresi vardır. 2-6 yaş arası çocukların günlük ihtiyacı olan uyku süresi 11-12 saattir.

Çocuklarda Yemek Yeme Sorunları

Beslenme, çocuğun bedensel ve zihinsel gelişimi üzerinde oldukça önemlidir. Yeterli ve dengeli beslenen çocuk, normal bir büyüme seyri gösterir; gerek fiziksel gelişimi gerekse bilişsel gelişimi olması gereken seviyede olur. Aşırı beslenme şişmanlığa, dolayısıyla çeşitli hastalıklara yol açarken, yetersiz beslenme ise, zayıflığa, boy kısalığına, diş sorunlarına ve zekânın gerekli düzeyde gelişememesine yol açabilir. Çocuğun sağlıklı ve dengeli bir beslenme alışkanlığı kazanmasında ailenin desteği zorunludur. Fakat her şeyde olduğu gibi bu konuda da aşırıya kaçmak zararlıdır. Yemek konusunda aşırı ısrarcı ebeveynlerin çocuklarında şişmanlık ya da iştahsızlık gibi sorunlar baş gösterebilir.

16 Aralık 2014 Salı

SOSYAL FOBİ Mİ ÇEKİNGENLİK Mİ?

Ülkemizde tipik sosyal fobi türünde olmasa bile topluluğa girme, toplulukta konuşma, toplulukta özgürce davranabilme konularında değişik derecelerde çekingenlik oldukça sık görülen bir durumdur. Bunların büyük bir kısmı klinik düzeyde bir rahatsızlık olarak ele alınmayabilir. 

ÖFKEMİ KONTROL EDEBİLİRİM : YETİŞKİN VE ÇOCUKLARDA ÖFKE KONTROLÜ

Öfke nedir, önce onu bir inceleyelim, bilmediğimiz şeyi kontrol altına alamayız değil mi?

Öfke bir işaret, bazen bir semboldür. Dikkate alınması gereken bir uyarıdır. Kırıldığımızı, haklarımızın gasp edildiğini, ihtiyaçlarımızın ve beklentilerimizin karşılanmadığını, ruhen yaralanmaya başladığımızı ya da bir şeylerin istediğimiz gibi gitmediğini gösteren uyarı mekanizmasının önemli bir adımıdır.

2-2,5 YAŞ ÇOCUĞUNUN GELİŞİMSEL ÖZELLİKLERİ

Normal gelişim evrelerine göre 2 yaşına gelmiş çocuğun konuşmaya başlamış olması beklenmektedir. Fakat, tüm gelişim alanlarında yani zihinsel, motor, sosyal ve bedensel gelişimi sağlıklı görünmekle birlikte henüz konuşmaya başlamamış çocuk sayısı azımsanamayacak düzeydedir. 2 yaş çocuğuna oluşturulan destekleyici ve uyarıcılarla dolu bir süreç bu gecikmeyi aşmaya yardımcı olacaktır.
2 yaş döneminde görülebilen önemli bir gelişim de çocuğun dışkılama ve idrar yapabilme becerisinde artıştır. Bu özellikler için kullanılan kaslar işlevlerini arttırmaya başlar. Çocuğun tuvalet eğitiminde davranışı, genellikle, ebeveyninin tavrının sonucu olarak şekillenir. 18 aylıkken tuvalet eğitimine hazır olabilen çocuklar ile, 2,5 yaşında hazır-oluşluk geliştirebilen çocukların bireysel faklılıkları ebeveynleri tarafından belirlenebilmelidir. Tuvalet eğitiminde acele etmek ve zorlama olmamalıdır. Çocuğun hazır-oluşluğu gerçekleştiğinde kontrolü ele alacaktır. Bu hazırlığa varana kadar korkutma, utandırma, baskı ve kızma olmamalıdır.

ÇOCUKLARDA İNATLAŞMA VE BUNUNLA BAŞA ÇIKMA YOLLARI

İnatlaşma insanlarda her yaşta görülebilen bir tepki şeklidir. Bu davranış çocuklarda, kişiliğini geliştirmeye ve varlığını belli etmeye çalıştıkları için daha sık gözlemlenir. Okul öncesi süreçte her yaş döneminde yaşanabilen inatlaşma davranışı çocuklarda, dünyayı keşfetmeye ve bağımsız birer birey olduklarını fark etmeye başlamaları ile oluşur. Bu dönemde çocuklar, anne babaları ve çevrelerindekilerle sık sık çatışmaya girebilirler. Çocukların bir inatlaşma süreci içerisinde fikir değiştirdiklerine şahit olabilir, hatta ne isteyip ne istemediğini tam olarak anlayamayacağımız tavırlarını görebiliriz. Örneğin açtır ama bizim sunduğunuz yemeği yemeyi reddeder, dışarıda yemek ister. Dışarı gideriz, “ben bundan istememiştim, ötekinden al” diye tutturur vb. inatlaşan iki taraftan biri yenik düşene kadar bu sürtüşme devam eder. Genelde galibi yoktur ve olay ağlama ile sonuçlanır.

0-2 YAŞ ARASI ÇOCUKLARIN DÖNEM ÖZELLİKLERİ

YENİDOĞAN:
Yenidoğan (bebek) algılar, işitir, görür, koku alır, acı duyar, etrafına bakabilir. Dokunulduğunda ya da yeri ve/veya pozisyonu değiştirildiğinde fark edebilir. Otomatik birkaç refleks ile dünyaya gelirler. Yakalama, emme, yutkunma, beden duruşundaki temel refleksler onlara ilk günlerinde yardımcı olur. Birkaç haftalık bebeğin gürültü çıkarma, tırmalama, tekmeleme, sallanma, sıçrama gibi temel hareketleri de vardır. 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...